Yaz Mevsiminde Çocuklarda Görülebilen En önemli 8 Hastalık

Bilhassa çocukların dört gözle beklediği yaz tatili, yaz hastalıkları ve kazalarını da beraberinde getirebiliyor. Minikler için eğlenceli ve kahkaha dolu bir vakit olması istenen yaz tatili, kış aylarının soğuk algınlığı ve griple gelmesi üzere, çocukların korunması gereken birkaç hastalığa neden olabiliyor. Yaz mevsiminin içerdiği çeşitli risk faktörlerinin farkında olunması ve gereken tedbirlerin alınmasıyla çocukların tatilin tadını doyasıya çıkarması sağlanabiliyor. Memorial Antalya Hastanesi Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Kısmı’ndan Yenidoğan Uzmanı Dr. Aşkın Güra Bayık, yaz mevsiminin beraberinde getirdiği hastalıklar ve korunma prosedürleri hakkında bilgi verdi.

Hasta olmadan tedbir alınması önemli! 

Artan sıcaklıklarla ve okulların tatil olmasıyla; deniz, havuz, güneş, soğuk içecek tüketimi ve dışarıda geçirilen müddetin fazla olması üzere etkenler, çocukları hasta edebilirken anne babaların birtakım tedbirler alması gerektirmektedir. Çocuklardaki yaz hastalıkları ortasında güneş çarpması, ishal ve kusma ile giden bağırsak enfeksiyonları, hepatit A, havuz enfeksiyonları; dış ve orta kulak enfeksiyonu, idrar yolu enfeksiyonu, üst teneffüs yolu enfeksiyonları, deride mantar, böcek sokmaları, alerjik tepkiler ve kırık çıkık üzere travmalar yer almaktadır. Bu hastalıkları önlemek için risk faktörlerini bilmek ve buna nazaran tedbir almak hastalıklardan uzak bir yaz tatili olmasında büyük ehemmiyet taşımaktadır. 

1-Kulak enfeksiyonlarına dikkat!

Kulağa dışardan giren mantar, bakteri, virüs üzere mikroplar, evvel kaşıntı, akabinde iltihaplı, pis kokulu akıntılara neden olabilir. Kulakta esasen olağan olarak salgılanan sarı-kahverengi buşon kirli suyu çeker, şişer, içindeki mikrobun hastalık yapmasını kolaylaştırır.  Kötü kokulu, beyaz, sarı yahut yeşil akıntı görüldüğü takdirde vakit kaybetmeden doktora başvurulmalıdır.

2- Deniz ve havuz hasta edebilir

Damlacık enfeksiyonu olarak nefes yoluyla bedene giren mikroplar, üst teneffüs yolu, boğaz enfeksiyonu yapabilir. Ateş, kırgınlık, halsizlik, boğaz ağrısı ile başlar, çok daha ağır tablolara dönüşebilir. Ayrıyeten suya dalma, boğazdaki potansiyel hastalık mikroplarının daha derinlere taşınmasına ve sinüzit oluşmasına yol açabilir.  

3- İdrar yolu enfeksiyonuna mani olun

Özellikle kız çocuklarında daha sık görülür. Islak mayo ile bekleme, kâfi pak olmayan suya girme yahut su kenarında yerlere oturarak oynama, mikropların girişini kolaylaştırır.  İdrar yolu enfeksiyonu, idrar yaparken yanma, sık idrara çıkma, karın ağrısı, ateş yahut kusma üzere belirtilerle ortaya çıkabilir. Bazen bunların birçoğu birlikte olur. Erken teşhis ve tedavi, ilerde oluşabilecek daha önemli ve kalıcı rahatsızlıkları önleyecektir.

4- Güneş çarpmasına dikkat edin

Çocuk uzun müddet tesirli güneş altında kaldığında, oyuna dalıp kâfi sıvı tüketmediğinde, bir mühlet sonra ateş, halsizlik üzere belirtiler başlayabilir. Bedenden kaybedilen suyun içindeki sodyum, potasyum üzere elementlerin eksikliği de belirtileri şiddetlendirir. Su kaybının şiddetine nazaran şoka kadar varan tablolar oluşabilir. Bu durumda serin bir yerde dinlenmesi sağlanmalı, bol su verilmeli ve şikayetle devam ettiği takdirde bir sıhhat kurumuna başvurulmalıdır.

5- Güneş yanıkları ileriki yıllarda kanser tehlikesine neden olmasın

Yazın en sık görülen rahatsızlıklardan biri de güneş yanıklarıdır. Güneş ışınları 45 dereceden daha dik iken güneş altında kalınmaması gerekir. Kişi suyun içindeyken de güneş yakıcı tesirini sürdürmektedir. Bu nedenle çocuklarda, 30 faktör civarındaki hami güneş kremleri kullanılması uygundur. Bu eserlerin güneşe çıkmadan yarım saat evvel sürülmesi, her 3 saatte bir de tekrarlanması kıymetlidir. Bilhassa yüzü korumak için de kıyıda oynayan çocuklara geniş kenarlı şapka takmak faydalı olabilir.   

6- Sinek-böcek sokmalarının önüne geçin

Sinek böcek sokmaları da kaşıntıya, akabinde deride iltihaplı yaraya neden olabilir.  Geceleri mümkünse esirgeyici tül perdeli yatak kullanmalıdır. Bilhassa bebeklerde ciltten emilim çok olacağı için cilde sık sık kimyasal sinek kovucu sürmek yanlışsız değildir. Yaz akşamlarında uzun kollu, ince, hava alan pamuklu giysilerle sineğin sokabileceği alanı azaltmak gerekir. Geceleri, sineklikli odanın ilaçlanıp yatmadan evvel düzgünce havalandırılması da uygun bir usuldür. Sinek, böcek sokmasında antihistaminik ve ek ilaçlar içeren kaşıntı önleyici krem, merhem ve losyonlar kullanılabilir.

7- Çocuğunuzu deri alerjilerinden koruyun 

Çocuk açık alanda oynarken kimi bitkilerin temasına bağlı kızarma, kaşınma olabilir. Direkt güneş ışığına bağlı deride kızarma, kaşınma, hatta ödem gelişebilir. Bazen soğuk su, hatta yalnızca su bile deride ürtiker ve anjioödem denen kızarıklık, kabarıklık, kaşıntı yapabilir.   

8- Ortak kullanılan eşya ve yiyecekler Hepatit A’ya neden olmasın 

Hepatit A denilen bulaşıcı sarılık tipi, özel bir virüsün bulaşmasıyla olur. Kirli su, besin, kirli el en kıymetli bulaşma araçlarıdır. Kolay bir enfeksiyon üzere halsizlik, ateş şikayetleriyle başlayıp, kusma, karın ağrısı eklenebilir. İdrar renginde portakal kabuğu üzere koyu sararma, göz akında sararma ile barizleşir. Bulaşıcıdır, güzelleşmesi uzun vakit alabilir.  Artık çocuklar bu hastalıktan da aşı ile korunabilmektedir. 1,5 yaşından itibaren yapılabilen, 6 ay orta ile 2 doz aşı müdafaada değerli rol oynar. Hepatit A’dan korunmanın öbür yolları ortasında Hepatit A geçiren bireylerin mikrobu bulaştırmalarını önlemek için el ve tırnak paklığına son derece dikkat etmek gerekir. İç çamaşırlarını, çarşaflarını ve tuvaletlerini solüsyonlar ile temizlemek, hastaya bakan hemşire, tabip, hasta bakıcı ve aile bireylerinin de ellerini sık sık mikrop önleyici sıvılarla yıkamaları bu hastalıktan korunmada son derece kıymetlidir.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı