Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, AK Parti’nin üst düzey bir yöneticisiyle görüştüğünü “Halil, İl olmak isteyen ilçeler kendini yırtıyor, sizden bir ses yok. Senden başka kimsenin sesini duymuyoruz. Geç kalıyorsunuz” dediğini açıkladı. Milletvekilleri Saffet Bozkurt ve Eylem Ertuğrul’a, ‘Ereğli’ye gelin, öncülük yapın bir toplantı yapalım ve yollara düşelim’ çağrısı yapan Posbıyık, Zonguldak’taki bazı gazetecilere de ‘Halil Posbıyık ve Ereğli neden İl olmak için bağırıyor acaba?’ sorusunu iyi anlamaları tavsiyesinde bulundu.
Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, makamında basın toplantısı düzenleyerek Kdz. Ereğli’nin İl olma çabasındaki mücadelelerde Ereğlili Milletvekillerine öncülük etme çağrısında bulundu. Kendisinin bir nefer olarak çalışacağını belirten Başkan Posbıyık, görüştü üst düzey AK Parti’li bir ismin ‘İl olacak ilçeler yırtınıyor, Ereğli’den ses yok’ dediğini söyledi.
-1989 KIRILMA ANI-
Başkan Posbıyık’ın açıklamaları şu şekilde:
-Kdz. Ereğli olduğu yerde duruyor. Belediyecilik açısından bir sıkıntı yok, bir çok belediyeye örneğiz ancak devlet yatırımları bakımından gerçekten öksüz evlat muamelesi görüyoruz. Bunun için İl olalım diyoruz.
Ben Erdemir’de mühendistim. 2 çocuğum vardı, lojmanlarda kalıyordum. Daha önce CHP Gençlik Kolları yönetiminde bulunmuştum. Sosyal demokrat bir aileden geliyordum, aktif siyasette olmama rağmen CHP’liydim.
Bir akşam kapım çalındı, rahmetli Fevzi Yılmaz (Anavatan Partisi İlçe Başkanı) ve yönetim kurulu geldi. Rahmetli Turgut Özal’ın beni Ankara’ya davet ettiğini söylediler. Emri olur dedik ve ertesi gün Ankara’ya gittik. Rahmetli Özal bizi kabul etti, çok sıcak davrandı. Bana Belediye Başkan Adayı olmam için teklifte bulundu. Tabi şaşkındım çünkü aktif siyasette değildim, demir çelikte mazbut bir yaşantım vardı. Kendisine teveccühleri için teşekkür ettim. Ancak Erdemir’de çalıştığımı, 2 çocuğumun olduğunu, mutlu olduğumu, lojmanlarda oturduğumu, çünkü lojmanların her türlü imkanı vardı. Ereğli susuzluktan kırılıyordu, yolları berbat haldeydi ama lojmanlarda sıcak suyumuz dahi vardı.
-EREĞLİ’Yİ İL YAPMA SÖZÜ VERDİ-
O zamanlarda Ereğli’de su yoktu. Kaynak sularından su alınıyordu. Su ile halı yıkamak, araba yıkamak, bahçe sulamak yasaktı. ‘Bana Ereğli’yi suya boğacağım’ dedi. Erdemir’le ilgisi olduğu için Ereğli’yi çok iyi biliyordu. Yine minnetlerimi, şükranlarımı ifade ettim. Peşinden ‘Ereğli’yi paraya boğacağım’ dedi. Yine kabul etmedim. Üçüncü aşamada ‘Eğer Belediye Başkan adayımız olursan Ereğli’yi İl yapacağım’ dedi.
Tabi tüylerim diken diken oldu.. O yılları hatırlayanlar bilir Ereğli’nin il olmasını isterdik hep çevremizde.
Kafamda muhakeme yaptım, benim için önemli olan Ereğli idi, geleceğiydi. ‘Ereğli’yi İl yapacaksanız hazırım’ dedim. İçişleri Bakanı Kalemli’yi çağırtırdı. Kalemli’ye talimat verdi. ‘Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Adayımız Halil Posbıyık, bunu ilan et’ dedi. ‘Eğer seçimi kazanırsak Ereğli’yi il yapacağız’ dedi. Bunun üzerine partiye telgraf çekti.
Bunu seçimde halka anlatmaya çalıştık ama maalesef Türkiye’de siyasi bağnazlık olduğu için seçimleri kazanamadık ve Ereğli İl olamadı. Bazı kesimler bize oy vermedi ve 600 oyla sanırım seçimi kaybettik. Bu Ereğli’nin ekonomik, sosyal ve kültürel yönden bir kırılma noktasıdır.
Biz yolumuza devam ettik. Turgut Özal bana yakın davranıyordu, evine dahi rahatça girebiliyorduk. 92’de rahmetli oldu, ona minnet borcumdan dolayı ‘Anap’tan seçime gireceğim tekrar, kazanacağım’ dedim. 94’de Anavatan Partisi’nden Belediye Başkanı oldum ama maalesef Ereğli İl olamadı.
İl olmak o yıllardan beri hayalimdir. Hep yüreklice İl olmayı haykırdım. Çokta tepkiler aldım. Belki de Milletvekili olamayışımın nedenlerinden biri budur. Hiç önemli değil.
-ZONGULDAK’TAKİ BAZI GAZETECİLER ARAŞTIRMA VE SENTEZ YAPSIN-
Zonguldak’ı çok seviyorum. Zonguldak benim vilayetim. Zonguldak’lı basın mensuplarının hepsini çok seviyorum. Zonguldak cumhuriyetimizin ilk ili. Orası bizim canımız. Ben bütün eylemlerimi Zonguldak’ta yapardım. Bunun aksini hiç kimse düşünemez. Kimse de böyle bir haksızlık yapamaz bana.
Şimdi sayıları az olmakla beraber bazı Zonguldak basınından bizlere çok ağır ifadeler kullanılıyor. Sayıları az, üç-beş tane. Diğerleri normal ifadeler kullanıyor. Bizi vatan haini ilan ediyorlar falan. Ben bizi vatan haini ilan eden arkadaşlarımızı da seviyorum. Hepsi bizim dostlarımız, arkadaşlarımız. Böyle düşünebilirler manevi duygulardan dolayı. Ama benim bildiğim gazetecilik demek sentez yapmak demek, araştırma yapmak demek, nedenleri bulmak demek.
-EREĞLİ NEDEN İL OLMAK İSTİYOR?-
Halil Posbıyık ve Ereğli neden İl olmak için bağırıyor acaba?
Bir araştırma yapıp, sentezleri yapıp ona göre doğru yolu bulup ta yazmak gerekir. İsterseniz Zonguldak’ta bize sadece kötü ifadeler kullanan, belki yakında terörist de derler. Bize o yazıları yazan arkadaşlara soruyorum buradan.
Zonguldak ekonomisinden ülke ekonomisine aktarılan verginin yüzde 70’ini Kdz. Ereğli tek başına sağlıyor. Ancak Ereğli genel bütçeye verdiği katkı oranında, sosyoekonomik yönden hak ettiği payı alamıyor. Örnek verelim, Üniversite kampüsünden bir haber yok. Bir şeyler yapılıyor orada ama kamuoyuna bir açıklama yok.
2023 yılındayız. Cumhuriyetin 100. Yılındayız. Hala bir Hükümet Konağımız yok. Yok yapılıyor, yok temeli kazılıyor beni ilgilendirmiyor bunlar. Kaymakamlık şu anda Belediyenin kiracısı.
Emniyet Müdürlüğü binası da kirada. Vatandaşa kira ödüyor. Hiçbir kızgınlıkla söylemiyorum bunları. Bize Zonguldak’ta hain diyenlere sentez yapmaları için söylüyorum bunları. Zonguldak’ın bütün ilçelerinde hükümet konakları yapıldı. Bir tek Ereğli’de yapılmadı. Anlayış ne Zonguldak’ta. Ereğli’nin Erdemir’i var, Erdemir onlara yeter. Erdemir daha bizden alıyor. Ereğli’ye bir şey vermiyor.
Tapu Müdürlüğü, Diş Hastanesi de halen kirada. Eyy Zonguldak’lı gazeteciler, dostlarım bunları bir inceleyin. Ereğli’nin bir Çevre Yolu yok. Alaplı-Hastane arasındaki yol hala yapılmadı. Trafik karma karışık oluyor. Tırlar, kamyonlar Devrek yol ayrımında trafiği kilitliyor. Kepez yolunda her defasında trafik kazalarında canlar yanıyor.
Ereğli-Devrek yolu yılan hikayesine döndü. Allah rızası için bu pencereden de bakın bir olaya. Ereğli ihmal edilmiş bir ilçe. Demir Yolu Bağlantısı yok. Arifiye-Zonguldak hattında bir metre dahi ray döşenmedi. Yatırımı engellendi.Deniz Yolu Bağlantısı yok. Ro-ro seferlerine engel olundu. Ereğli’nin deniz, kara ve demiryollarına hiç yatırım yapılmadı. Tersaneler bitik vaziyette. Hala bir çözüm üretilemedi.
-EREĞLİ YOK SAYILIYOR-
Ereğli’de sadece amatör futbol takımı sayısı 27 ye ulaştı. Okul takımları ile birlikte bu takımların antrenman yaptığı bir tek Şehit Vefa Karakurdu Stadı var. 4’e bölüp öyle antrenman yapıyorlar. Stadın tribün ve diğer ihtiyaçları Belediye olarak biz destek veriyoruz.
Ancak çevre ilçelerimizin hepsinde çim saha, yanında sentetik saha, tenis kortları ve spor salonları mevcut. Çocuklarımız spor yapamıyor. Spor Müdürlüğü ne iş yapar Zonguldak’ta?
Hala Ereğli’nin kapalı bir yüzme havuzu yok.
Ereğli, işçi kenti olduğu kadar aynı zamanda emekli kenti. Bir tek hayırseverimiz İbrahim İzmirlioğlu tarafından yaptırılan Huzurevi var. Onun da kapasitesi belli. Zonguldak’ta, Devrek’te ‘Yaşlı Bakım Merkezi’ var ama Ereğli’de yok. Hemşehrilerimiz buralardan faydalanabilmek için bile torpil arıyorlar.
Ereğli bir ağır sanayi kenti ama Yanık ve Yara Merkezi yok. Erdemir’de yada diğer fabrikalarımızda her hangi bir olumsuzluk olduğunda hastalarımızı neredeyse yolda kaybediyoruz.
Kdz. Ereğli’nin her köşesinde, hayırseverlerimiz sayesinde bir okula rastlıyoruz. Ama bizim hala Sosyal Bilimler lisesi, Spor Lisesi, Okul Öncesi Öğretmen alanında okula ihtiyacımız var.
Fiziki koşullardaki yetersizlik, her alanda personel eksikliğini de beraberinde getiriyor. Örneğin, Polis Teşkilatı personel sayısı memurlarla birlikte olması gerekenin yüzde 50’siyle idare ediyor. Yarı personel sayısıyla elinden gelen çabayı gösteren Emniyet personelimizi kutluyorum ama bu Ereğli’nin gerçeği.
Bu personel eksikliği aynı şekilde sağlık ve devletin diğer kurumlarında da kendini gösteriyor. Ereğli’ye yeterince atama yapılmıyor.
Sizlere çok çarpıcı bir örnek daha vereyim. Her zaman söylüyoruz ya, Zonguldak’ı yönetenler, devleti yönetenler tünelin bu tarafına yatırımları engelliyor diye. Zonguldak Özel İdaresi’nin 2023 yılı bütçesi 520 milyon TL olarak belirlendi. Peki bu bütçeden Kdz. Ereğli’ye kaç para ayrıldı biliyor musunuz? 23 Milyon il Özel İdaresi, 12 milyon lira da Köylere Hizmet Götürme Birliği üzerinden toplam 35 milyon TL ayrıldı. Bütçenin yüzde 10’nu dahi yok. Aslan payı yüzde 40 ile merkezin. Yüzde 30 ile Çaycuma ve Devrek’in.
-EREĞLİ İL OLMAZSA KÖY OLUR-
Ereğli İl olursa, devlet buraya bir bütçe verecek. En az 2 Milletvekili olacak. Bu bölgenin insanlarından 2 milletvekili seçilecek. Buraya yatırımlar gelecek, anasını, babasını, yavuklusunu bırakıp dışarıya çalışmaya gidenler oralara gitmeye gerek kalmayacak.
İddia ediyorum. Eğer bu fırsatı Ereğli kaybettiği takdirde, İl olmadığı takdirde, Ereğli demir-çelik fabrikası olan bir köy olma yolunda hızla ilerlemektedir. Allah’a şükürler olsun. Filyos’a yatırım geldi, Doğalgaz bulduk. Zonguldak, Çaycuma, Devrek müthiş bir büyüme içerisinde. Onlar diyemezki Ereğli İl olmasın. Biz sömürgemiyiz ya ilin yüzde 70 vergisini biz vereceğiz devlet bütçesine, bana yüzde 10 vereceksiniz. Peki ne verirsen eyvallah diyelim ama İl diyemezsin mi diyeceksiniz? ‘İl dersen hainsin’ demek olur mu? Böyle bir anlayış olur mu, Ereğli’nin ayağa kalkması lazım.
Ereğli İl olsun diye çabalayanlardan, destek verenlerden Allah razı olsun. Bu konuda destek olan basın mensuplarımıza, herkese teşekkür ediyorum. Alanya’dan en çok beni eleştiren ama Ereğli sevdasında birleştiğimiz arkadaşa da teşekkür ediyorum.
-AK PARTİ ÜST DÜZEY YÖNETİCİYLE GÖRÜŞTÜM-
Ama bunlar yeterli değil. Beni m bir çok yerde tanıdığım var biliyorsunuz. Şuan da iktidar partisinin en üst kademesindeki bir isimle konuştum.
‘Halil, Genel Merkez bizim İl olması gereken ilçelerden verileri topluyor ama siz çok yavaş gidiyorsunuz’ dedi. ‘Kardeşim senden başka konuşan yok. Eski Milletvekiliniz Ünal Demirtaş, sizin köyünüzden Ereğli İl olmasın diye demeci var. Eski Belediye Başkanı Hüseyin Uysal’ın partide Ereğli İl olmasın diye raporları var. Eylem Ertuğrul Ereğli’de doğmuş, sülalesi orada. Saffet Bozkurt Ereğli’de doğmuş, sülalesi orada. Ses seda duyamadık şuana kadar. Diğer il olmak isteyen ilçeler kendilerini yırtıyorlar’ dedi. Tabi ki burnum aşağıya düştü cevap veremedim.
Eğer burada İl olacaksak, bireysel konuşmalarla, benim konuşmamında bir kıymeti harbiyesi yok. TSO Başkanı Arslan Keleş’e telefon ettim söyledim. Arslan Keleş, biraz hareket edin, sen bağımsız bir ünitesin. Ben öne çıkarsam ‘yine CHP’nin politikasını yapıyor, şov yapıyor’ diyecekler buu iş bozulacak. Ben neferim, ben sizden daha fazla çalışmazsam şerefsizim. Saffet beyle ve Eylem Ertuğrul ile konuş, Ereğli’ye gelsinler. İlçe başkanları, stk’ları, bizleri, muhtarları toplasınlar. İsterlerse salonu ben hazırlayayım. Kendi adıma konuşuyorum, bu toplantıda siyaset olmaz. Siyaset yapan namertlik yapıyordur. Bu olay bizden sonra gelecek neslin, çocukların meselesi. Herkes fikrini söylesin. Fikir fikirden üstündür. Karar verilen fikir çerçevesinde hareket edelim.
-BAHÇELİ’YE GİDELİM-
Sağolsun MHP İlçe Başkanı Rahman Demirtürk demecini verdi. Benim önerim burada toplantıları yapalım, bir grup seçilsin aramızdan. Rahman Demirtürk’den yardım isteyelim, bizi Devlet Bahçeli’ye götürsün. Sayın Genel başkanımıza durumu anlatalım. Bu benim fikrim. Eğer Saffet beyle, Eylem bey toplantı yapsalar oradan başka bir fikir çıkabilir. Milletvekillerimizden toplantı yapmalarını bekliyorum. Bir kez daha açıklıyorum. Burada korkuya yer yok. Zonguldak’lılar bana kızar, oy vermez diye de korkuya yer yok. Ereğli’yi seviyorum, Ereğli için ölürüm diyenler , Ereğli halkının oyunu alıp Milletvekili oldular, şimdi görevlerini yapacaklar. Onları seviyoruz, sayıyoruz. Toplantı yapsınlar, salonu da ben ayarlayayım. Hiç kimseyle polemiğe girmeye gerek yok, biz yapmamız gerekenleri yapalım. Çünkü Allah’ın izniyle biz haklıyız. Milletvekillerimizin bizi toplayıp Ankara yollarına düşelim diye bekliyorum.”