Sezaryen sonrası olağan doğumun 6 altın kuralı

Ülkemizde sezaryen doğum sayısı her yıl giderek artıyor ve buna paralel olarak bir sonraki doğumun da sezaryen olması ihtimali yükseliyor. Fakat dünyanın her yerinde sezaryen ile doğum yapan annelerin bir sonraki doğumlarını olağan doğum olarak yapmaları mümkün oluyor. Burada en değerli faktörün anne adayının sezaryen sonrası olağan doğumu istemesi ve doktorun bunu desteklemesi olduğu belirtiliyor. Memorial Sıhhat Kümesi Medstar Antalya Hastanesi Bayan Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Koray Duman, sezaryen sonrası olağan doğum ile ilgili bilinmesi gerekenleri anlattı. 

Dünyada sezaryen sayısı düşürülmeye çalışılıyor

Tüm dünyada sezaryen sayısı artmakta ve bu oranın düşürülmesi için sıhhat bakanlıklarının yaptığı çalışmalar bulunmaktadır. Sezaryen sayılarının artmasının en kıymetli sebepleri ortasında annenin birinci doğumunu sezaryen ile yapması ve ikinci bebeğini de sezaryen ile dünyaya getirmesidir. Sezaryen sonrası olağan doğum yapılması, sezaryen sayılarının da düşmesinde tesirlidir. Sezaryen sonrası olağan doğum geçmiş devirlerde de uygulanan bir metottur. Sezaryen sonrası olağan doğum her hastaya uygulanamaz. Öncelikle fizik muayenesinde uygunluk kararı alınması gerekir. 

Normal doğumun avantajları şu haldedir;

Sezaryen sonrası olağan doğumla idrar torbasında, bağırsaklarda zedelenme, kan kaybının fazlalığı, ameliyat sonrası dikişlerde açılma ve enfeksiyona bağlı tekrar ameliyat olma üzere majör cerrahi riskleri önlenmektedir.

• Anne daha süratli olağan yaşantısına geri döner
• Bebek fizyolojik olarak daha kolay nefes alabilir
• Bebek doğduktan sonra daha faal olur
• Annede kanama daha az olur ve beden işlevleri daha kolay olağana döner 
• Doğumdan sonra daha az ilaç kullanılır
• Anne ruhsal olarak bebeğine daha çabuk bağlanır
• Bebeğin ilerideki ruhsal süreçleri daha güzel olur 

Sezaryen sonrası vajinal doğumu engelleyen durumlar nelerdir? 

Normal doğumun sezaryene dönmesi gerektiği durumlar, sezaryen sonrası olağan doğumlarda da geçerlidir. 

Bebekte;

• Bebeğin kalp atışının düşmesi
• Bebeğin uzun mühlet doğum kanalında kalıp ilerlememesi
• Bebeğin aksi olması
• Çoğul gebelikler
• İri bebekler  
• Rahim açıklığının istenilen düzeyde olmaması durumlarında sezaryene başvurulur. 

Anne adayında;

• Annenin rahminin perde ile kesilmesi, miyom ameliyatı üzere operasyonlar geçirmiş olması
• Annenin çok kilolu olması
• Annenin ileri yaşta olması durumlarında sezaryen ameliyat kelam konusu olmaktadır. 

Annenin şeker, tansiyon üzere metabolik hastalıkları olması sezaryen sonrası olağan doğuma pürüz değildir lakin riski artıran faktörler ortasındadır ve tekrar değerlendirmesi gerekir.

Sezaryen sonrası olağan doğuma uygun adaylar kimlerdir?

Sezaryen sonrası olağan doğum farklı bir takip gerektirmez, gebelik takibi olağan sürecinde ilerler. Sezaryen sonrası olağan doğum kararını anne tek başına almamalı kesinlikle tabibine danışmalıdır.  

1. İlk bebeğini sezaryen ile dünyaya getirmiş
2. 40 yaş altı
3. Kilo sorunu olmayan
4. Şeker ve tansiyon hastalığı olmayan
5. Bebeğin kilolu olmaması
6. Bebeğin düz durumda olan anneler sezaryen sonrası olağan doğuma epeyce uygun adaylardır. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı